Ön bahçe ise, hem manzaraya hem de yaşanan evin güzelliğine hakim havuz terası, bir köşesine gizlenmiş snack-barı, bahçe duvarlarındaki nişleri, minik yapay deresi ve bahçeye renk katan diğer detayları ile evdeki özel yaşamı dış mekanda da yansıtıyor. Mutfak, yemek ve oturma bölümleri birbirine bağlı, mekanda büyük bir hana ait ortak salon edasıyla ayrı ayrı yaşam alanları yaratıldı. Büyük kanepe eklektik tarzda, 18.y.y. esintisi taşıyor. Şömine duvarı salonda odak noktası. Bu duvar Doğu Anadolu evlerinden esinlenerek tasarlandı; ortada şömine solda ve sağda nişler ve asimetrik merdiven sitili duvarda geometrik bir etki yarattı. Açık mutfak ve yemek bölümündeki masa orta çağ görünümünde, sapelli ağacından yapıldı. Mutfakta bulunan “maltızlı” ocağı, Milas yöresinden eski evlerden çıkma ekmek tuğlası ile yeniden hayat buldu. Mutfak dolap kapakları el boyaması… Mutfak tezgahının önünde, yine eski tuğlalardan yapılmış mutfak adası konumlandırıldı. 

Eski taş evlerin avlularında bulunan tuğla nişlerden hareketle oluşturulmuş köşe, özel apliği ve yaşmak bağlı turşu küpü ile dikkat çekiyor. Fransız konsol, ceviz ağacından ve 70 yıllık. Konsol üzerindeki çerçeveli ayna Hint esintisi taşıyor. Çalışma odasındaki masa ve sandalyesi mütaharrik eski, 70 yıllık, viyana imzalı. Bu oda son derece sade döşendi. Tüm dekorasyonunda kullanılan detayları ile de ev, han esprisini sürdürmeye devam ediyor. 

Üst katta boydan boya bir hol karşılıyor misafirlerini. Bu hol, taş döşemesi ve konumlanışı ile bir sokak sanki. Yatak odaları ise her biri için özel tasarlanmış farklı yatak takımları ile evin geneline hakim olmuş sitilin devamını oluşturuyor.